Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Zıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt, Ters, Akis, Aksi, Karşı
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Duyurmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Heveslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Yetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz
- Öldürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
- Daru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
- Öksüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anası Olmayan, Kimsesiz, Yetim
- Dirayetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Zeki
- Aforizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Komple kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Mükemmel, Tam, Tamamen, Takım
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Yeşillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Karacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade Asker, Kara Çalan, Müfteri
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Muamelat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler, İşlem
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Batur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Bahadır, Kahraman, Korkusuz
- Meyus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Ayazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Aslan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kükremek
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Dantel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oya, Nakış, Örme, Tentene
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Evlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdivaç
- Hâsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü