Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Komple kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Mükemmel, Tam, Tamamen, Takım
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Katma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhak
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Mevzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
- Erkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Ritmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Mezra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Acılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıma, Turşulaşma, Tüntleşme
- Yekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
- Zir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Aşağı
- Radyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petek, Isıtaç, Soğutaç
- Kaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz, Özensiz, Abullabut, Çirkin, Ham, Hantal, Kabak, Kalas, Kötü, Köylü, Nadan, Yoğun, Yoz, Sakil
- Ülke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Boşaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfrağ
- Kabile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Uyruk, Oymak
- Kitapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risale
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
- Şömine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhari, Ocak
- Biberon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
- Acınaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemli, Kederli, Acılı
- Hiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelendirmek, Kızdırmak
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Müphem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz, Kapalı, Örtülü
- Neşet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğmak
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Giranbaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Miskinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntılık, Uyuşuk
- Geçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü