Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müzekker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eril
- Peşinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından
- Abadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar, Kent, Mesken, Şehir, Şenlik
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Mısra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dize
- Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Kalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah, Papak
- Oynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak
- Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Jüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telis
- Buhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsü
- Bekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
- Sağlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Duman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Kötü, Tütsü, Tütün, Yaman
- Abone Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümlenmek, Dadanmak
- Tapon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Niteliği Düşük
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Tütsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhur, Duman, İçki
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Vazgeçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- İnayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
- Abdug kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlama, Ayran
- Şeriat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Helezoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarmal
- Göz Tutsağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Düşünceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Rahatsız Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Sanki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
- Sülf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kükürt
- Mübalağakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartılı
- Dinelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Namus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, İffeti Akmanlık, Yüz Akı, Onur
- Harmoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Düzen, Uyum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü