Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Hani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerede, Ne Oldu, Nerede Kaldı
- Bunalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Kriz, Bunluk
- Muhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatan
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Hasep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Ev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Beyit, Dar, Hane, Konut, Mekân, Nesil, Ocak, Soy, Sülale
- Süzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Polifonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
- Kuluçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
- Şekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel
- Göktaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asteroit
- Tarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Buton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğme
- Selef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
- Zuhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünme, Ortaya Çıkma, Belirme
- Zerre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tozan, Molekül
- Vasıflandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelendirme, Adlandırma
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Puzzle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapboz
- İnkârcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
- Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Engel Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Otacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Kavkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Hemişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- Merhametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
- Bağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
- Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü