Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Kol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Karşılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevapsız, Yanıtsız, Bedelsiz, Bedava, Fahri
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Dupduru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Halk Ozanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
- Soyaçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
- İnzal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Kespetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Dinmek
- Mağrur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
- Baştan Savma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Üstünkörü
- Müheyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır
- Madam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- Metropol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anakent
- Karşılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekabil, Çapraz, Zikzak
- Enlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel
- Bedesten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Çarşı
- Şövenist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irkçı
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Embesil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Budala
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Paykamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
- Çıngı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektrik, Kıvılcım, Parça, Zerre
- Muvafakat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Emekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
- Mutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht, Zavallı
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Kırgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmiş, İncik, İncimiş, Katliam
- İdealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülkücü
- Uzlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
- Aktarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek
- Habis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Üzerine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dair, Hakkında
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü