Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müşavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
- Akım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Akıntı, Hareket
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Ezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Yeşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Adına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına, Namına, Yerine
- Doktrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğreti
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Fütuhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fetihler, Zaferler
- Kısaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Budamak, Kasmak, Özetlemek
- Kelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Ayakkabı
- Arzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, İsteme, Dilek, Yönelme, Eğilim, Gönül, Rağbet
- Anımsatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Tasarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur, Dizayn
- İstihlak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- Şehitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüheda
- Ahvalruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Bertaraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Dâhili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Öden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükafat
- Geçenlerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
- Muvafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Devrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Kazanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Ekmek, Hak, Hasılat, Kâr, Para, Yarar, Temettü
- Seçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
- Endikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Hassas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli
- Meşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orman
- Tapu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Olumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, İnkâr, Menfi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü