Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lokalize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
- Tutkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Düşünüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa, Tefekkür
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Mıhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Sabit
- Çalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit, Makas
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Sempatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Sevimli, Sıcak
- Uydurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Hatırşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hatır Sayan
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Mahrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge
- İstisnasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
- Tepesi Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Fatiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dua
- Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Transformatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştüreç
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- İnzibatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Yazınsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebî
- Recmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlamak
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Hazır Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit
- Baş eğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Baş eğim, İtaat, Teslimiyet
- Salıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek, Koyuvermek, Serbest Bırakmak
- Asla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
- Sızıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Şamata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Hay Küy, Patırtı, Yaygara
- Mertebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
- Düşüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- İhtiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Yedek
- Almaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Eğlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han, Konak
- Apriori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsel
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü