Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Laçkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Bollaşmak, Bozulmak
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Tesettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtünme
- Taraça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Teras, Açık Dam, Set
- Emmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
- Aylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Falcı, Görücü
- Görgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe, Terbiye, Adabımuaşeret
- Lenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Möble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mobilya
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
- İaşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- İleri Gelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşraf
- Rezistans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç
- Değinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
- Meri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Dakiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Başkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riyaset
- Dözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
- Şakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekül
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Mızraklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargılama
- Başörtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü
- Mamaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla
- Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
- Veciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
- Yetkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâmil, Mükemmel, Olgun, Tam
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Sayımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik
- Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü