Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kullanlr Olmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Hırçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Aksi, Sert, Ters
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Gizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Aymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayılmak, Uyanmak
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Onat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun
- Kırıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaşmak
- Siyahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- İstinat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Asıllar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Köşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulübe, Kasır
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Peşin Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Yakışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münasebetsiz, Ekşi, Müstehcen
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Gönül Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
- Semere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, Ürün, Verim, Yemiş, Yarar, Sonuç
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- Kalpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- Tepinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevir
- Ahraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Mahluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Yıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü