Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Korkakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak
- Başlarken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Genel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umumi, Yalpı
- Makbul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- İptidai Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Behemehal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlaka, Her Durumda, Ne Olursa Olsun, Ne Yapıp Yapıp
- Boğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Sarmak
- Sakıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat
- Peruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç, Suni Saç
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Zerger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Polifoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokses
- Mırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurdanmak
- Meğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme
- Pepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Döşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak
- Ortaağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
- Debelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Çırpınmak, Kımıldamak, Tepinmek
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Sırdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrem, Gizdeş, Sır Ortağı
- Pazubent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolçak
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Alma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, İktibas, Kabız, Transfer
- Güçbelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlükle
- Ferahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Püskürtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lav
- Reşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Yetişkin
- Deklare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
- Fehva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Deyim, Kavram, Terim
- Rakkase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek
- Tecrübe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Mesut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü