Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Komünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, İletişim, Rabıta, Ünsiyet, Haberleşme
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Jenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
- Kırıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufalamak
- Iralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakterize Etmek
- Casusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık
- Kantarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınamak
- Angutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Peştamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Ecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret
- Kimsesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık
- Pandül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- File kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Torba
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Açıkgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- Özbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur
- Sağlık Muayenesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
- Diyapozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- Planlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ölçülü
- Ova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı
- Sergüzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Macera
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Oyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Oyuk
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Müfettiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
- Abecesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alfabetik
- Pudra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirşan
- Vasıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Aidiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişkinlik, Değginlik
- Karakorku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Babaanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü