Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Edip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Edepli, Terbiyeli, Çelebi
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Tenbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Musallat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Potin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
- Prodüktörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcılık, Üreticilik
- Koparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Kapmak
- Gösterme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Ceren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Sarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma, İstila
- Muhasamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Dispanser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakımevi, Sağlık Evi
- Tokgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Büyücek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice
- Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Göl Ayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Niteleyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Jilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülgüç
- Muhassasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek
- Konar Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçeri
- Zarar Ederek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararına
- Faizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üremli
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Çakıl Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- Mütekabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıklı
- İdraksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Mütenevvi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Misafirperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuksever
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Mutekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Larpadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Orantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran, Orta, Tenasüp
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü