Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Keşmekeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık
- Strüktürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- Ulviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelik
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Cızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, İz
- Patlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfilak
- Düşünmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Gözü Kapalı
- Sıngın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
- Boşaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahliye
- Çene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık, Köşe
- Marazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Atfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yastamak, Dayamak, Yüklemek, Yöneltmek, Çevirmek, Vermek
- Yapımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmalathane
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Mutena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Seçkin, Özenli
- Şartlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- İtimatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
- Rezidans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut
- Bilgisizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Nikbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Paradigma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
- Anot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- Yufkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- İnce Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Yaraşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yakışıklı
- Değerinde Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek
- Sitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözebilim
- Özensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik, İtinasızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü