Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kapora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyakçesi, Güvenmelik
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Saplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- İltihaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangılanmak, İrinlenmek
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Vadeli Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- Hayati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Yaşamsal
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- İadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Fantezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayale Dayanan Eser; Sınırsız Hayal, Düşlem
- Yapılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Fert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Perdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Eklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Boğum, Mafsal, Oynak
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Vikaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Korumak
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Zımnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alttan Alta, Kapalıca, Dolayısıyla
- Davranma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muamele
- Oyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Gözletmek, Kılıklamak, Uzatmak
- Takıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- İlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Ufalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Müşteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
- Karşılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekabil, Çapraz, Zikzak
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Entrikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Çekinmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
- Ortaya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dökmek
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Elezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadist
- O Hâlde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Verese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü