Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Çikolata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimil
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Müziklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Zulmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık, Zifiri
- İhanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik
- Şifre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Kod, İşaret
- Okşayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yumuşak
- Oyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Gözletmek, Kılıklamak, Uzatmak
- Serbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Paralellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşutluk, Benzerlik
- Dörtlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Mirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Tecrübe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
- Yaratık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı
- Tomruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Jeotermal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Eğitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürebbi
- Yıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Göçmek, Çökmek, İnmek, Yığılmak, Yok Olmak, Devrilmek, Defolmak, Mahvolmak, Yenilmek
- Ayak Tarağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Liva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Tugay
- Esatir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim, Mitoloji
- Havali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
- Kofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Mehterhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Hafifsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
- Tembihlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Yuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuf, Yuh
- Bastırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Dikmek, Durdurmak, Gidermek, Gömmek, Kaplamak, Yenmek, Yırtmak
- Menzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Daire, Konak, Konut, Merhale, Erim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü