Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kıssa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Fıkra, Hikaye, Veciz
- Küflü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Öldürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
- Alakok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rafadan
- Örekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimar
- Birleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulamak
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Küstahça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küstah
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Tevahhuş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Tanin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
- Zülüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Efkârlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
- Telekinezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzdevim
- Ayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Oyun Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Operatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
- Fersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk
- Anlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Darmadağın Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Esbabımucibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- İçalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
- Kalifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Türbülans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgaç
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Temadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Maestro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Müzik Ustası; Orkestra Şefi
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Mensubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü