Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Terbiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Horlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak
- Sızıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Kırıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaşmak
- Ucar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Sumsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Depo Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Müntehip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- İradeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençli
- Nüksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
- Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Garaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Hedef, Kin, Maksat, Düşmanlık, Garez, Öcük
- Sevimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipatik, İtici
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Provokasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma
- Kiliz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Olağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Liyakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Üleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Bulunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres
- Veziriazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Tekmillemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Güdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Kene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakırga
- Çapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ketmenlemek
- Zatürre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
- Masraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Harç, Sarfiyat, Harcama, Araç Gereç
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Görevlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- Yürüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü