Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Köy Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Mektep Çocuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy
- Çözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
- Dava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
- Top Zambak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zambak
- Gezinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- İnput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
- Müziklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Enformatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiişlem
- Çetrefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Anlaşılmaz, Dolaşık
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- İfa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
- Kimyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyasal
- Üslup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçem, Hava, Tarz, Stil
- Yenileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modernleşme
- Harbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askerî, Doğru, Mert, Temiz
- Hüsnüniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek Temizliği, İyi Dilek, İyi Niyet
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Kliring kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Kuyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Münakaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Bâtın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İç Yüz, İç Öz, Gizli, Görünmeyen
- Hareketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Konut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek
- Stopaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Kanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Erinçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü