Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Köstebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca
- Şam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Marazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıksal
- Bilahare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları
- Hayalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalperest
- Kaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Mühür
- Tutaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutacak
- Vicdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsel Güç, Bulunç
- Plaçkacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Üste
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Küçük Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar
- Kesret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Caymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Mavracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Sarkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Detay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Tafsilat, Teferruat
- Asıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Çatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Tıkışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Dilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lal, Tat
- Enik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Küçük
- Başmakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Dirimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Sağlık
- Hudayinabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Cerahatlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrinlenmek
- Piyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan, Piyon
- Lagar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf
- Şöhretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Yansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Bitaraf, Nötr
- Kapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Sadır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Devam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürek, Ek, Parça, Sürme, Sürüp, Gitme, Cesilmeme, Bitmeme, Sürekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü