Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Öndelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Uyumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenkli, Ritmik
- Döşemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Eter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
- Samanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan
- Küçümencik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Vasıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Cuşiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- Jülide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
- Muhteris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı
- Akva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam
- Dev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar
- Açıktan Açığa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu Orta
- Yavaşça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca
- Aktarılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Afiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ası, Duyuruluk
- Yeşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Rivayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
- Tedhiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın
- Bağışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Filan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
- İhtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
- Yeygi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Yancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
- İsteklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Necaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Kararlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tayin Etmek
- Horozlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü