Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol
- Fasıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Kesinti, Ayırdım
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Erdemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksek
- Satır Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Düğürcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simit
- Mecelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitap
- Ulema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilginler, Bilimciler
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Hamiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtseverlik, Ulusseverlik
- Maraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Anlaşmazlık
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Soymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Garet Etmek, Vurmak, Yüzmek
- Sakıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
- Sait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Emekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş
- Bohça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkın, Bütçe
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Heba Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
- Budak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Asık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Somurtkan Yüz
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Mamafih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Veya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veyahut, Ya, Yahut
- Kaynata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
- Ait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilendiren, İlişkin, İlişik, İlgili, Değgin
- Saygıdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Ukubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü