Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Çıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
- Kafadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Platonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Ölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
- Dâhiliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç sayrılıkları Uzmanı, İçselci
- Kaltaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarlatan, Yalancı, Namussuz, Hileci
- Tüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Ünalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diktafon
- Holding kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım Ortaklığı, Ana Ortaklık
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Zımba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Delik, Delgi
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Islah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Bedhah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Cebin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Korkak, Yüz
- Kaşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isırmak, Yemek
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Heba Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
- Taciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin Etme
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Cazibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekim, Hava, Alım, Alımlılık, Çekicilik, Albeni
- Müteaddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişli
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
- Kıygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
- Sürrealizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçeküstücülük
- Çiğdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur Çiçeği
- Kızgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Öfke
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü