Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hüzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Gam, Kasvet, Keder, Sıkıntı
- Akabinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Hemen Arkadan, Ardından, Hemen Ardından, Hemen Arkasından
- Gönç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Kayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın Ağacı
- Teşekkürname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Dayanıklı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Har kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sıcak, Yakıcı
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Yalınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Kolay
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Natür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğa
- Müşabih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Sene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıl
- Kudretten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Görünüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara, Zevahir
- Rahatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Konfor, Rahat
- Evli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteehhil
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Kesafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
- Orta Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim
- Kurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Ecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Bukağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Tepkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Dikkat Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayanı Dikkat
- Biblo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslük
- Kamusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maşeri
- Muştuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Mutasavver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü