Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Godoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Finansal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Salgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, İstila, Müstevli
- Soru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sual
- Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
- Fena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
- Abartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
- Çak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Kanun Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Sürücü Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Tatlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat
- Cümbüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenti, Eğlence, Şenlik
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- İlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
- Adavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Husumet
- Doğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
- Şeytanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Oğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Fetha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün
- Ekti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Müşterek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- Cemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Cümle, Hep
- Simsiyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkara
- Feminizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatunculuk
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Takdim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme
- Diş Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Mahmul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü