Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gazal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Kategorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Seziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- Kallavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Sunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep
- Şema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
- Aral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
- Sıkıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Mağşuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Nakil Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Nakil Vasıtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Belirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Müphem, Uçuk
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Tabu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekinsiz, Dokunulmazlık, Yasaklı
- Müstakbel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekteki
- Çakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Yığılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Ayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balkon, Sundurma
- Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Manidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manalı
- Sarkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Nakisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- İvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Zaaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama
- Kâfir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
- Taassup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık, Yobazlık
- Sehpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Karakter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ira, Mizaç, Seciye, Tabiat, Kişilik
- Kebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
- Lanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü