Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü
- Tekebbürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Hülasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
- Hayati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Yaşamsal
- Kuram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazariye
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Simültan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- İhmalkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, İtinasız, Lakayıt, Savsak
- Maske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe
- Dürümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak
- İhtiyatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Donatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Teçhiz
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- Haç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Zorlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak
- Serbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür, Bağımsız, Pinek, Erkin, Hür, Muaf, Salman
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Yıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Göçmek, Çökmek, İnmek, Yığılmak, Yok Olmak, Devrilmek, Defolmak, Mahvolmak, Yenilmek
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Gardırop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
- Sprey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Mütecessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Kader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli
- İade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Primitivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkelci
- Konulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Girişken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Müteşebbis, Girgin
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- Davetiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, Çağrılık
- Birleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia
- Darp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, Vurma, Vuruş, Çarpma
- Söylev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe
- Hemişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
- Kösele Suratlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Hadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Aklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Kabarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü