Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Trend kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelim
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Çalıkavak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Kavağı
- Dağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende
- Havadis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Ayran Budalası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Sersem
- Kıpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Eğlence, Alay
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Hol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofa
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- İçsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- İnsanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Yaşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Medyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
- Kedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Pisik, Pişik
- Basılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Hızma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
- Nail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmiş
- Tretuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Kılıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Veznin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ağırbaşlı, Ciddi, Ilımlı, Oturaklı, Vakur
- Tanıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdim
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Kalitesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksizlik
- Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Sadrazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Düdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Rehabilitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü