Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fasılalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Leyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatılı
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Tasalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlenmek, Gamlanmak, Düşünmek, Kaygılanmak, Meraklanmak
- Tezat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Çelişki
- Tam Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Deneme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama
- Pırpırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hovarda, Uçarı
- Loder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükler
- Mineral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşik, Maden
- Burası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bura
- Yüzüyola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Peyke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedir, Kerevet
- Boydak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
- Tartışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Arttırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Fikirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Mizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Terazi, Sağlama
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Fondöten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İplik
- Kafeterya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Çukurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Kösteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
- Tematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdemsel
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü