Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Üfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğriltiotu
- Udi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utçu
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Kaypak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Kar Uçkunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığ
- Sapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Kıvırmak
- Haşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Yanaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhalif
- Cıdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Yapılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Fıtri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Yaradılışsal, Yaradılıştan
- Entrikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Tartaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalanmak
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Tesir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Manasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz
- Som kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Katışıksız, Masif
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahşap, Kara Tahta
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Konaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
- Transformatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştüreç
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- Janr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarz, Tür
- Merkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- İstikrarsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesizlik, Zikzak
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Evlatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besleme
- Öldürürcesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye
- Güvenoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimat Reyi
- Müdafaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü