Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arzuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Uyandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
- Yoksunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
- Numaracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Yele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Nicel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemi
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Konuksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim
- Reflektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtaç, Yansıtıcı
- Hoppadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Yargıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Maestro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Müzik Ustası; Orkestra Şefi
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Düpedüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
- Kalker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- Sınırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Dar, Münhasır
- Obur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
- Rafine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
- Gözetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Şavkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık Saçmak, Parlamak
- Ihmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
- Danışman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslahatçı, Müşavir
- Kentçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Değerlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir Söylemek, Gitmek, Görmek, Kıymetlendirmek, Kullanmak, Rey Yazmak
- Bambaşka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apayrı, Değişik, Büsbütün Başka, Farklı
- Evre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Yüğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Tümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tepecik, Tüm, Yükselti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü