Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ele ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Güçbelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlükle
- Burası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bura
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
- Askılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Yaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostlar
- Dağıtmalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevziat
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Nikbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Tabaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- Topal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Tafsilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Etmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Oluşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Teşkil
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Sıkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- At kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Kabızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Vetire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Acilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilikle, Çabucak, Hemen
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- Mineraloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü