Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ekin Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
- Yad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Bencil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
- Formasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimlenme, Yetişim
- Bir Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birtakım
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Cibilliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Maya, Huy, Ahlak
- Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Söylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz, Tez
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
- İnternet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örüt Ağ, Genel Ağ
- İfrite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadaloz
- Antagonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman
- Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Doğal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
- El Alışkanlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- İcmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Özet
- Eğmeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavis
- Neciplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
- Hazin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü
- Papuççu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- Gizem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Sır
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Mantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Muhaceret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Fiyakasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakasız
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
- Periyodik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Süreli, Dönemsel, Süreli Yayın
- Dide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Sarfınazar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- Temas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Dürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü