Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Merbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, İlişik
- Daraba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Suçüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürmümeşhut
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
- İmtiyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- İntranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçağ
- Tabela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Çizelge
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Çeşitkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen
- Mütehevvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Başnazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
- Kifayetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Yarayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar
- Fizibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılabilirlik
- Değin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Kadar, Sincap
- Dözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Futa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peştamal
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Değişici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Veciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
- Sincap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin
- Teberru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Bağış
- Anide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Davranış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü