Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Öz Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Reji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim, Yönetme
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Şahadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Tevatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Telgraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel
- Sühulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylık
- Rahle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
- Mağlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Mükâfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- Mevzilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
- Üren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil
- Ziyasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Azma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Elektriklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Düşün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Sürur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- İtimat Reyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven Oyu
- Arızi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan
- Hakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Ubudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulluk, Kölelik
- Ulaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişiklik, Bitişikte
- Marj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Refakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık
- Saçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Neşretmek, Savurmak, Serpmek, Dağıtmak, Döknek, Yaymak
- Bitiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Kovuşturulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Reprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü