Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Berber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Yığılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Nem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Rutubet, Teril, Höt
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Tadilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
- Triko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Kenevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetene, Kendir
- Taaffün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşma
- Kermen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar, Kale
- Sakıncasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- Bağlantısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askerî
- Sergerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Elebaşı
- İmkânlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Olanaklı
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Tatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Evveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Nevale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Uygar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Çağdaş, Medeni, Medenî
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Gözlemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahit
- Yollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Atmak, Çekmek, Çıkarmak, Sunmak
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Teadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık
- Yürürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik
- Kuzguni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Harbi Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Geçirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü