Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Direniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
- Umur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem, Aldırış Etme, Önem Verme, İşler
- Prefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önek
- Uçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Parıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Yağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Büyük Mendil
- Aydınlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
- Nalıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takunyacı
- Remil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı
- Sürtünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
- Pervin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Kanaatçil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Tamamlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleyici
- Keyfiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat
- Yarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Vahşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabanıllık, Korku
- Raşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek
- Ara Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arada Bir, Arada Sırada, Bazen, Bazı Bazı, Kimi Vakit, Kimi Zaman, Zaman Zaman
- Çarkıfelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Takdim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak
- Kılavuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet
- Dahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De
- Menhus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Dakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Zaman
- Hafızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Takanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
- Yemekhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- İştirak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılım, Katılma, Ortaklaşma, Paydaşlık
- Avam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Leylaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Taltif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Okşama, Gönül Hoş Etme, Ödüllendirme
- Yazboz Tahtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Çatışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Kavga, Dek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü