Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yazboz Tahtas ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Talip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek
- Keçiyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Mahrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge
- Çisemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
- Beşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjde, Muştu
- Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatan, Memleket, Diyar, Dar, El, Emlak, İl, Konut, Mekân
- Papak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Külah
- Açımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih Etmek, Şerhetmek
- Sonuçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
- Ameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
- Guard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Dair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
- Sofra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desterhan
- Mahfil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı Yeri, Dernek, Çevre
- Raks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dans; Salınım
- Vesvese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, İşkil, Evham, Kuşku
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Şebeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Yayıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti, Şayia
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Esir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul
- Obje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Çoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Bedesten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Çarşı
- Bereketlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Fena Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
- Mantar Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü