Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Kilometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrım
- Arınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru
- Hamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Düşünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Sarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer
- Parlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Gayriciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- Ruhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Dallama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Enayi
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Koskoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muazzam, Çok Büyük
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Hece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslem
- Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Ünsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Komünikasyon, Ahbaplık, Arkadaşlık, Alışkanlık
- Çiçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Dayalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmış Olan; İlgili, Dair, Müstenit, Mebni
- Güçsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Hindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Şaşkın
- Mülevves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Kirli, Pis
- Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Ünlü, Meşhur
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Alamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Ortaya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dökmek
- Dökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Düşmek, Hasta Olmak, Kaplamak, Ulaşmak
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Göndermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Çıkarmak, Sevk Etmek, Sunmak, Ulaşmak, Uzatmak, Yollamak
- Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü