Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dayanışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
- Enlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Ehemmiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Ötmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Tenhalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlık
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Macerasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvensiz, Basit, Sıradan
- Tümel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külli
- Selikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Kiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
- Talimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
- Tesanüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Huruç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Göç
- Hafif Yollu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafifmeşrep
- Hareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişli
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- İlah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
- Deminden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Olabildiğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Mantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
- Tokat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapalak, Sille, Şamar
- Nüksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
- Vıyıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
- İmla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, Yazım
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- Yıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Temizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Daüssıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evseme, Yurtsama
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Karamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Dâhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deha, Öke, Olağanüstü Yeteneği Ve Yaratıcı Gücü Olan Kimse
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü