Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Daha Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Betik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitap, Mektup, Tezkere, Pusula
- İltisak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Kudsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Tamuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Yapmacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Düzme, Suni, Yapay, Yapma, Zahirî
- Maksimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
- Örgütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Tamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- İcmal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
- Sahih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Doğru, Gerçek
- Güçten Düşmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Sabreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabretmek
- Layemut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz
- Sicim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınnap, Keten
- Gato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Pasta
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Friksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovma, Ovuşturma
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Damat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvey, Küreken, Yezne
- İrtifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik, Yükselti
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Komşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik, Mücavir
- Deformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsizleşme
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Undercover kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtülü
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü