Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cokunluk ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Memuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memurluk
- Zam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma
- Torun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neve
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Kitabiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Peçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkir
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Zirve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doruk, Tepe, Şahika
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Söz Başı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
- Ayrıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
- Çörek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Kurs, Hamur İşi, Yiyecek
- Ses Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
- Plak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plaka
- Yapı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- Yönelteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direksiyon
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Soysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
- Kademhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, Ayakyolu
- Abra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Teist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıcı
- Müsmir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- İtaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlemek, Ram Olmak
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Kâfir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
- Temayül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Meyil, Yönelim
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- Çekilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa, Ricat
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- Koz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz
- Yakışık Almamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü