Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Sadrazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
- Dehliz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Koridor, Dalız
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Ceza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Müeyyide, Yaptırım
- Açıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah Etmek, Tavzih Etmek, Göstermek, Yayımlamak
- Periton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Şuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
- Birikim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- İzolasyonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızcılık
- Kayarto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Ongun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Supleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Eş Sesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesteş, Homonim
- Tayyetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Yok Etmek
- Cırık Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Zeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık, Zeki, Anlayışlı
- Mavera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öte
- Süratlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
- Perişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- İçtihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Elimine Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Arsenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Değişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Çeşitli, Farklı, Değişmiş, Yedek
- Üzünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü
- Arpacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü