Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Cummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak
- Selaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcılık
- Kasem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Yemin
- Müdafaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
- İşaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmli
- Baldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Otu, Baldırgan, Şeytantersi, Baldırgan
- Kara Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar
- Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme
- Tümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tepecik, Tüm, Yükselti
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Düğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Cemiyet, Tören, Toy, Deri, Dernek
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Diyapozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Afişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Titiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Müşkülpesent
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Ayrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Dair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Peştamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Fecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Terbiyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimli, Görgülü, Edepli
- Zerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaldız
- Buket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül Destesi, Güldeste
- İçecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat
- Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Ötürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Bayağılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adileşmek, Kötüleşmek, İnmek, Düşmek
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Bankiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Hurafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körinanç, Boş İnan, Sanaka
- Başmakale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazı
- Arıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rafinaj
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü