Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Titiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Müşkülpesent
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Provokatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtıcı
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Kuraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu
- Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- Zaptiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jandarma
- Yilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamk
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Ayıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Hayat Yoldaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Karı, Zevç
- Mülk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Varlık, Taşınmaz Mal, Kuramak
- Rastoluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diletlik
- Aliyyülâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel
- Kuvvetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Tav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Durum, Semizlik (Hayvanlarda), Kıvam
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Haberleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Muhabere
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- İzolatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Emreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Yığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
- Müsamere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam Eğlencesi
- Zaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen, Doğrusu, Aslında
- Mehtap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay Işığı
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Kakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Pota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka
- Şimdice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halen
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü