Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Barışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Beğenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
- Belirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Zevç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Er, Hayat Yoldaşı, Eş
- Peş Peşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardarda
- İane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
- Değin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Kadar, Sincap
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- İntegral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlev
- Yaşlılar Yurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Sevimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipatik, İtici
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Cır Cır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Solungaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galsame
- Taşıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Ekonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisat, Denlik, Tutum
- Halkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
- Bulaşmış Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Eğmeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavis
- Taş Pamuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- O kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Kararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli
- Tefevvuk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak
- Şiddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğin, Sert, Acı, Aşırı, Güzel, Kızgın, Korkunç, Kuvvetli, Yüksek
- Memnuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
- Açmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Beğenmek, Boşaltmak, Çözmek, Fethetmek, Yapmak, Yarmak, Yazmak
- İnzimam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılma
- Düzbucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Endikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Denizçakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
- Tarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Usul, Yoldam, Ezgi, Hava, Merkez, Minval, Soluk, Suret, Şekil, Tempo, Tür, Vadi, Yol, Stil, Konsept
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü