Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Binnetice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Teşhir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterme, Sergileme, Dile Düşürme
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Kapatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Hasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türemek
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Sağlamlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
- Jest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Vefasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsız
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Nebula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Hikâyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü
- Yaraşmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Hemsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhatap
- Peşkeş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Çekmek
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Niyaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Tasavvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım, Amaç, Düşünce, Maksat, Niyet, Kılıklama, Canlandırma
- Kömek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaheret, Torpil, Yardım
- Bütünü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Finansal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Zehirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağısız
- Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Cüretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü