Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başlangıçta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Önceden
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Müziklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Tebaalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Muallimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
- Kümelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topalaşmak, Yığılmak
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Evetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Issızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Tabiatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
- Özvarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis
- Muştuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
- Tondura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkisiz Düzlük, Tup Bozkırı
- Yıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senelik, Bülten, Dergi, Kitap, Salname
- Kayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
- Bulunmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Berat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
- Kardeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Feyyaz
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Simsarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Vefat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Sıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap
- Lâfzî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözel
- Parlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Ruhsal Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Zanaat
- Bacanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Sabah Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Devamlı, Sürekli
- Narahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Nakşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Lanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Tek Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monografi
- Araştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak, Soruşturmak, İncelemek, Tefahhus Etmek, Tetebbu Etmek, Çalışmak, Aramak, Deşelemek, Eşmek, Gözlemek, Karıştırmak, Kaşımak, Sormak
- Musandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Belladon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü