Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başkâtip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazman
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Nodullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Şişinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Yuvgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
- Efkârlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünceli, Tasalı
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Makber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar, Sin
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Demlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demlemek
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Tahammül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak
- Veledizina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piç
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- İrşat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Yoğurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Eliminasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleme
- Baldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Otu, Baldırgan, Şeytantersi, Baldırgan
- Murabahacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Atlama Beygiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Tarumar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darmadağın, Dağınık, Karışık, Perişan
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Yinelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak, Tekrar Etmek
- Pişdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
- Antika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Tuhaf
- Biriktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
- Ara Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arada Bir, Arada Sırada, Bazen, Bazı Bazı, Kimi Vakit, Kimi Zaman, Zaman Zaman
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Duyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyarlı, Duygulu, Hassas
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Kaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepe
- Muzaheret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü