Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Payapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Kuş Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Tekerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlamak
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Kotarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Hır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dalaş
- Plebisit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması
- Postacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulakçı
- Devam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürek, Ek, Parça, Sürme, Sürüp, Gitme, Cesilmeme, Bitmeme, Sürekli
- Yüzünden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedeniyle
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Dörtkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Tün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Yayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Teşmil, Tevzi
- Darp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Pasif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
- Janjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanar Döner, Yanardöner, Şanjan
- Tanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahitlik
- İhtiyatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Tabela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Çizelge
- Birim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünite, Vahit
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Saflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet
- Çıkagelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damlamak
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
- Onanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip, Tasdik, Muvafakat
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Rosto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü