Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Batın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Sadedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Götürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır, Tahammül
- Gönlünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Almak, Razı Salmak
- Ekti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Hayvanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkılık
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Hisseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylı
- Pulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş, Züğürt
- Farklılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalık, Değişiklik, Ayrımlılık
- Zam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma
- Güya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Sözde
- Potansiyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizil, Gizil Güç
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Taşıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Bayrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alem, Öncü, Simge, Sembol
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Sevinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyet
- Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma, Çapul
- Şükran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Yükümü, Gönül Borcu, Minnettarlık, Teşekkür
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- Atfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yastamak, Dayamak, Yüklemek, Yöneltmek, Çevirmek, Vermek
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Halk Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- İşkence Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
- Dünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Kuda, Elçi
- Vazifesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsiz
- Köşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulübe, Kasır
- Çekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakın
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Denetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
- Tamamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
- Tapu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü